İlişkilerin 4 Günahı

Birbirleriyle çok uyumlu olduğuna emin olduğunuz çiftlerin aniden boşandığına hiç şahit oldunuz m? Ya da rüya gibi başlayan ilişkinizin üzerinde aniden kara bulutlar belirdi mi?

Yapılan araştırmalarda var olan evliliklerin %40’ından fazlasının boşanmayla sonuçlandığı gözlemleniyor. Boşanmaların ardındaki sır perdesini araladığımızda ilişkiyi bu yola sokacak bir çok risk faktörü görüyoruz. Bunlar erken yaşta evlenmek, maddi yetersizlik, işsizlik, eğitim düzeyinin düşüklüğü, önceki evlilikten meydana gelmiş çocuklar olarak sıralanabilir. Bu gibi durumlar boşanmayı kolaylaştırıcı faktörlerdir. ancak tek başlarına çiftleri boşanmaya götüremezler. Araştırmalar boşanmaların asıl nedenlerinin zaman içerisinde ilişkidekiki yakınlığın yitmesi ve çiftlerin aradaki sevgiyi ve değer gördüklerini hissetmemeleri olduğunu gösteriyor.

Çiftler üzerine yapılan araştırmalarda, ilişkilerde az sonra bahsedeceğim 4 günahın var olup olmamasına göre, o ilişkinin ayrılıkla sonuçlanıp sonuçlanmayacağının çok büyük ihtimalle yordayabileceği söyleniyor. Bunlar; eleştiri, savunma, küçümseme, duvar örme davranışları.

Eleştiri: Eleştirmek, genelde soruna değil partnere yöneldiğinde tehlikeli oluyor. Özellikle partnerin karakterine yönelik eleştiriler kaçınılmaz sonu beraberinde getiriyor. Örneğin, partnerlerden biri, market alışverişi yapmayı unuttuğunda ya da bulaşıkları yarına bıraktığında “Tam bir aptalsın, neden bana yardımcı olmuyorsun? Senden küçücük bir şey istedim. Bıktım artık!” şeklinde tepki verdiğinde ilişki zora girmiş oluyor.

Savunma: Genelde eleştiri partnerin birbirini eleştirmesi kaçınılmaz olarak savunmayı doğuruyor. “Demek ben bir aptalım, öyle mi? Asıl sen öylesin. Her şeyi benim yapmamı bekleyen sensin.” gibi bir yanıt savunma cümlesidir. Böyle bir iletişimde iki tarafta birbirine öfke beslemeye başlamaktadır.

Küçümseme/Hor görme: Çiftlerin birbirleriyle aşağılayıcı bir şekilde konuşmaya başladığı aşamadır. Karşılıklı gözler devrilir, kötü sıfatlar kullanılmaya başlanır…Alaycı ifadeler kullanma, küçümseme… Bu şekilde iletişim kurmak genelde temel olarak aynı anlama gelir: Senden iğreniyorum! Yola birbirlerini sevmek üzere çıkmış iki kişinin gelebileceği belkide en kötü noktalardan biri de budur. Bu noktadan sonra uzlaşmak genelde çok zordur.

Duvar örme: Duvar örüldüğünde, partnerlerden biri tartışma anında ruhsal olarak kendini erişilemez kılmaya başlar. Konuşmaz, yanıt vermez, göz teması kurmaz ve çoğunlukla ortamı terkeder ve en önemlisi duyguların paylaşımına olanak tanımayacak kadar sınır çizer. Duvar örme davranışı en yaygın olarak erkeklerde görülmektedir.

Bu dört madde, herhangi bir tartışmada ortaya çıkmaya başlıyorsa artık yakınlık ciddi oranda zarar görüyor ve ayrılık çanları çalıyor demektir. Elbette tek bir seferde ayrılıkla sonuçlanmasından söz etmiyorum ilişkilerde zaman zaman bu gibi davranışlar kaçınılmaz sayılabilir, ancak uzun vadede bu davranışlar ilişkinin genel ruh halini etkileyerek kişilerin birbirlerinden uzaklaşmasına yol açmaktadır. Asıl dikkat edilmesi gereken bu davranışların farkında olmak ve önlem alabilmektir.